Bölüm 2 Yavuz Eraydın
Penaltı kullanıldığı an ne hissedersin? Sonuçta bütün gözler senin üzerinde.
Hiçbir şey hissetmem. Sadece duruş pozisyonumu alırım. Penaltıyı kullanan oyuncuyu tanıyorsam ona göre hareket ederim. Sonuçta yıllardır top oynuyoruz. Bir çok futbolcunun özelliğini biliyoruz. Mesela Sivassporlu Muhammet`in penaltıda topu atacağı köşe bellidir. Hemen her futbolcunun penaltıda bir köşesi vardır yani. Muhammet`le karşı karşıya kalsam atacağı köşeyi bilirim. Ama tanımadığım bir futbolcu olsa son ana kadar beklerim. Anlık bir refleksle hareket ederim. Kurtarabilirsek ne mutlu. Kurtaramazsak canımız sağ olsun.
Çekindiğin bir forvet var mı?
Hayır öyle çekindiğim bir futbolcu yok.
Başarılı olduğun pozisyonlar hangileri? Yan top, yerden yada uzaktan atılan şutlar, birebir mücadelelerde kendini nasıl buluyorsun?
Bu konuya dilerseniz girmeyelim. Rakiplere tüyo vermiş oluruz. Kozlar onların eline geçmesin.
Artıların, eksilerin nelerdir?
Aslında bunu benim söylemem yanlış olur. Bunu sizin analiz etmeniz gerekiyor. Mesela kaleciler için yan top çok önemlidir. Dışarıdan biri yorum yaptığında yan toplarda iyi değil veya çok iyi şeklinde bir görüş ileri sürse bu normaldir. Ben maç esnasında mücadeleye motive olduğumdan inanın nasıl oynadığımı bilmiyorum. Kaleciler için iyi veya kötü oyun yoktur bence. Sadece maça kötü hazırlanma vardır. Hangi kaleci olursa olsun maça iyi konsantrasyonunu sağladığında yapamayacağı iş yoktur. Yeter ki sadece mücadeleyi düşünsün ve dikkati dağılmasın. Yetenek ikinci planda diye düşünüyorum.
Kaleci şansına inanır mısın?
Kesinlikle inanırım. Türkiye`de kaleci şansı olan tek isim vardır: O da Gençlerbirliği`nin kalecisi Gökhan. Bizde olmayan bir özellik bu. Ama Gökhan`da inanılmaz düzeyde. Kaleci şansı denildiğinde söylenecek tek isim odur. Tek maçlık şans olayını anlarım ama Gökhan`ınki bambaşka. Size bu konuda bir başka örnek daha vermek istiyorum. Adanaspor`da oynarken bizim santraforumuz Altan`dı. Bir sezon boyunca düzenli forma giyerek 23 gol atmıştı. Takımda bir de Amir Ali Baz isminde Denizlispor`dan gelen bir arkadaşımız vardı. Hatırladığım kadarıyla sadece üç maçta 90 dakika sahada kalmıştı. Diğer maçlarda hep oyuna sonradan girmişti. Ama 27 gol atmayı başarmıştı. Durulmayacak yerde durur top da ona gelirdi. Yani futbolda şans faktörü çok önemli. Top sizi sevecek.
Yavuz Eraydın`ın en beğendiği kaleci hangisi?
Brezilya Milli Takımı ve Milan`ın kalecisi Dida`yı beğeniyorum. Gerçekten istikrarlı bir kaleci. Türkiye`de de Dida gibi kaleciler çıkabilir ama şans tanınmadığı için ben de örnek veremiyorum. O istikrarı yakalayabilmiş bir arkadaşımız yok. İnşallah olur.
Başarılı geçen bir sezonun ardından yeniden İkinci Lig`de oynamak nasıl bir duygu? İçinde Süper Lig`e duyduğun bir özlem var mı?
Lig A bana göre Süper Lig`den daha kaliteli. Burada gerçekten ekmek aslanın ağzında. Kötü takım yok. Aksine büyük bir mücadele var. Ben de böylesine hedefi olan bir takımda oynamaktan büyük bir haz duyuyorum. Bu hedefi Bursaspor`da yakalar ve sezon sonunda şampiyon olarak Süper Lig`e çıkarsak o zaman büyük mutluluk duyacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.
Maçlarda agresif yönün ön plana çıkıyor. Herhangi bir itiraz olayında kaleden koşup soluğu hakemin yanında alıyorsun. Gerçekten agresif misin?
Maçı kazanmak için her şeyi yaparım. Sahaya çıktığım zaman her futbolcu gibi ben de farklı bir kişiliğe bürünüyorum. Biz takım olarak şunu başarmaya çalışıyoruz: Eğer iyi bir iş yapacaksak hep birlikte hareket etmeliyiz. Hakeme gidilecekse hep beraber gidiyoruz. Savunma yapacaksak bu forvetten başlıyor. Yani takım ruhunu yakalamaya çalışıyoruz. Kendimizi tek bir vücut olarak kabul ediyoruz. Ben de bu duruma ayak uyduruyorum.
Bursaspor taraftarıyla kalecilerin yıldızı pek barışmaz. Özellikle bu durum Gançev`den sonra iyice ortaya çıktı. Ama senin gelişinle birlikte Bursaspor taraftarı “En sonunda bizim de sempatik bir kalecimiz oldu” demeye başladı. Sen bu durumu nasıl karşılıyorsun?
Bu sözleri ben de duydum ve çok sevindim. Beni kabullenen taraftarımıza teşekkür ediyorum. Ancak bir futbol takımında ilk hedef olacak oyuncu kalecidir. İyi oynaması belki göze batmayabilir ama kötü bir sonuçta suçlu kaleci olur. Benden önceki kaleci arkadaşlarımın taraftarla ilişkileri nasıldı, bunu bilemiyorum. Kimseyi yargılayamam. Kaleci hata yapmaz mı? Elbette ki yapar. Ama burada hoşgörü sınırlarını iyi belirlemek gerek. Benim sempatikliğime gelince, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. Buraya geldiğimde sorumluluğumun bilincindeydim. Eğer taraftarımızı mutlu edebilecek işlere imza atabiliyorsam ne mutlu bana.
Futbolun yalnız adamı kalecilerdir. Sen de bir yalnızlık çekiyor musun?
Bu, kelimelerle ifade edilecek bir duygu değil. Büyük bir yük var omzumuzda. Maç sırasında herkes görevini yerine getiriyor ama herkesi kaleciler sırtlıyor. Düşünün bir maça çıkıyorsunuz 20 bin kişinin önünde kaleyi koruyorsunuz. Bir futbol takımında en çok destek verilmesi gerekenler kalecilerdir. Yönetim, teknik adam, taraftar, medya onu maça motive etmelidir. Sonuçta sahada kalecinin arkasında kimse yok. Önündeyse on tane oyuncu var. Yapacağı iyi bir kurtarışla maçı da aldırabilir, en ufak bir hatadaysa kalesinde golü görebilir. Kalecilik zor bir meslek. 7.5 metre genişliğinde 2.5 metre yüksekliğinde bir kaleyi koruyoruz sonuçta. Çekilen şutta top 150-200 km. sürate ulaşıyor. Her kalecinin hata yapma riski var. Sadece futbolseverler biraz bağışlayıcı olsunlar diye düşünüyorum.
Bursaspor taraftarını nasıl buluyorsun?
Taraftarımıza diyecek hiçbir şey yok. Takımını ateşliyor. Geçtiğimiz sezon bu atmosferi yine Bursa`da yaşamıştım. Ama o maçta cezalı olduğum için oynamamıştım. Sonradan kendime çok kızdım ceza aldım diye. Bu seyirci önünde oynanmaz mı hiç? İnsanın sahaya çıktığı andan maç bitimine kadar içi bir tuhaf oluyor. Böyle bir ortamda oynamak her futbolcuya nasip olacak bir şey değil. Ben de bu konuda kendimi şanslı hissediyorum ve keyfini çıkartıyorum.
Savunmadaki arkadaşlarınla aran nasıl? Adaptasyon sürecini atlattın mı?
Miu, Egemen ve Ünsal uzun bir süredir birlikte oynuyorlar. Kimin, hangi pozisyonda nerede duracağını iyi biliyorlar. Ben de onlara uyum sağlamaya çalışıyorum. Maç sırasında sürekli irtibat halindeyiz. Ben en arkada olduğum için onları hep uyarıyorum. Siz belki duymuyorsunuz ama biz doksan dakika boyunca hiç susmadan konuşuyoruz.
Forveti gol pozisyonuna sokacak nokta paslar atabiliyorsun. Bu özelliğini nasıl edindin?
Aslında ayağım kırılmadan önce bu kadar isabetli paslar atamıyordum ama iyileşme süreci içinde ayağımı iyi geliştirdim. Maçta konsantrasyonumu tam olarak sağladığım zaman yapmak istediğim her şeyi yapabiliyorum. Mesela Beşiktaşlı Cordoba bu konuda çok iyi bir örnek. Futbol günümüzde artık çok çabuk oynanır bir hale geldi. Ben de topu elime aldığımda ilk olarak forvete bakıp onları pozisyona sokmak için çaba sarf ediyorum. İlerideki arkadaşlarıma iyi bir pas attığım zaman büyük bir mutluluk duyuyorum.
+rep