ANTALYASPOR’UN FUTBOLCU FABRİKASI

Türkiye liglerinin en iyi kulüpleri arasında yer alan Antalyaspor, deyim yerindeyse bir “futbolcu fabrikası” gibi çalışıyor. Her yıl yükselen grafiği ve futbola artan ilgi sayesinde neredeyse bir akademi havasına bürünen Antalyaspor yaz ve kış okulları, geleceğin profesyonel futbolcularını birer birer ortaya çıkarıyor. Yaz Futbol Okulu, okulların tatil olmasına paralel olarak hizmete girerken kış okulunun hizmeti ise yaz bitiminde başlıyor.

Antalyaspor yaz ve kış okullarıyla başladıktan sonra altyapı kadrosuna alınan, profesyonel olduktan sonra da transferle yeni kulübünün formasını terleten birçok futbolcu bulunuyor. Türkiye’deki farklı liglerde ve yurtdışında top koşturan birçok futbolcunun yetiştiği yer olan Antalyaspor Futbol Okulu’nda tüm eğitimler ciddi bir disiplin içerisinde veriliyor. Her yıl devam ederek kişisel gelişimini sürdüren minik futbolcular, yaşları büyüdüğünde lisanslı bir futbolcu olarak önce “Yıldız Takım” kategorisine girmeye hak kazanıyor. Buradan sırasıyla “B Genç”, “Süper A Genç” ve Profesyonelliğe Aday Futbolcu yani PAF kategorisine dahil olan geleceğin futbolcularını bundan sonra ise profesyonel futbolculuk hayatı bekliyor…

ÇİM SAHAYLA TANIŞIYORLAR
Futbol okuluna yeni başlayan öğrenciler Antalyaspor’un Hasan Subaşı Spor Tesisleri’nde çim sahayla tanışıyor. Yeni konuklara alacakları teorik ve pratik eğitimler hakkında bilgiler de Altyapı Genel Koordinatörü Abdullah Tanyolaç önderliğinde, işinde uzman olan antrenörler tarafından futbol denince akla ilk gelen yer olan bu futbol sahasında veriliyor. Futbola yatkınlık, boy ya da kilo gibi herhangi bir kısıtlamanın söz konusu olmadığı okullarda, aranan en önemli özelliklerin başında herhangi bir sağlık probleminin olmaması geliyor. Belirlenen bir program dahilinde haftanın belirli günleri idman yapan öğrencilerin futbola olan yatkınlığı, kabiliyetleri gibi bilgiler bu süreçte yine hocalar tarafından değerlendiriliyor.

PROFESYONEL KADRO VE EĞİTİM
Sağlık problemi olanların dışında her öğrencinin kabul edildiği Antalyaspor Futbol Okulu’nda oryantasyon eğitiminin akabinde hem teorik hem de uygulamaya dönük eğitimler başlıyor. Eğitimin bir gününde, verilen bilgiler ışığında her futbolcu adayı öncelikle vücudunu antrenmanlara nasıl hazırlaması gerektiğini öğreniyor. Isınma hareketlerinin nasıl yapılacağını uygulamalı olarak gören adaylar daha sonra hocalarının programına göre teknik-taktik çalışmalara alınıyor. Futbolcunun duruşundan hakimiyetine kadar bir dizi değerlendirme sonunda o kişinin topa olan yatkınlığı belirleniyor. Doğru yerde ve zamanda doğru hareketi yaparak topu sürme hakimiyet yeteneklerini ortaya çıkarırken, son vuruşlar ve pas çeşitleri ile de bu yeteneklerin üzerine yeni beceriler eklenmiş oluyor. O günkü çalışmanın amacı ve yapılan antrenman hakkında kısa bir bilginin verildiği bir günlük eğitimin son bölümünde ise dayanışmayı artırma ve kaynaştırma amaçlı farklı oyunlar oynanıyor. Çalışmalar, tüm futbolcuların çember oluşturarak “Antalyaspor” tezahüratıyla son buluyor.

TURNUVALARLA GELEN DENEYİM
Okullarda kategorilere sıçramayı başaran kabiliyetli futbolcular, sezon içerisinde kendi liginde, yurtiçi ya da yurtdışında düzenlenen çeşitli turnuvalara katılarak deneyim kazanıyor. Futbolcu adaylarına tecrübe kazandırmada büyük önem taşıyan okulların her aşamasında dünya kulüplerine paralel olarak hareket etmek gerekiyor. Dünya genelinde bir endüstri haline gelen futbol ve ona oyuncu yetiştiren yerler olan futbol okullarında eğitimcilerin rolü de kabiliyet kadar büyük önem taşıyor artık. Köklü bir geçmişe sahip olan Antalyaspor ve hatırı sayılır başarılara imza atan kulüp bünyesinde hizmet veren Antalyaspor Futbol Okulu, üniversitelerin ilgili fakülteleri ve spor liselerinden mezun olan antrenörlerle de çalışarak adeta işini ne kadar ciddiye aldığını kanıtlıyor. Antalyaspor yönetiminin ayrı bir önem verdiği okullarda, Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu BESYO ile farklı üniversitelerin sporla ilgili bölümlerinden mezun olanlar bu okulda stajyer olarak uygun görüldüğü takdirde görev alabiliyor.

FUTBOLDAN ÖTE EĞİTİM ANLAYIŞI
Futbolcu adaylarına, bu spor dalının inceliklerinin yanı sıra kendilerine hayatları boyunca lazım olabilecek sağlık gibi konularda da hayati bilgiler veriliyor. Antalyaspor yaz – kış futbol okulları bu yönüyle futbolun ötesinde bir hayat okulunu andırıyor. Ailelerin çocuklarına hayatlarının her döneminde öğretmek için büyük çaba sarf ettiği beslenme düzeni, uyku ve sağlıklı yaşam konuları, heves duydukları bu spor ve uzman hocalar sayesinde zamanla yaşam tarzı haline dönüşüveriyor. Söz konusu tüm eğitimler Antalyaspor Kulübü’nün altyapısında görev alan profesyonel hocalar tarafından veriliyor. Altyapı koordinatörlüğünü aynı zamanda bir akademisyen olan Abdullah Tanyolaç’ın yaptığı kulüpte profesyonel yapılan her futbolcu, okullar ve farklı kategorilerde görev alan 15 antrenör ve tüm görevliler için birer gurur vesilesi oluyor.

BİRÇOK KULÜBE TRANSFER VERİYOR
Son yıllarda büyük gelişme gösteren okulların yıllara göre öğrenci dağılımını şöyle sıralamak mümkün: 2004-2005 sezonu yaz okulu 180 – kış okulu 210 öğrenci, 2005-2006 sezonu yaz okulu 196 – kış okulu 214 öğrenci, 2006-2007 sezonu yaz okulu 212 – kış okulu 229 öğrenci, 2007-2008 sezonu ise yaz okulu 201 – kış okulu 218 öğrenci. Yeni sezon hazırlıklarına 16 Haziran 2008 tarihinde başlayan yaz futbol okulu şimdiden 165 rakamına ulaşarak yeni bir rekora imza atmanın adeta sinyallerini veriyor. Kendi bünyesinde yetiştirdiği futbolcuları yükselme grubundan Türksel Süper Lig’in en büyük kulüplerine kadar birçok kulübe transfer ederek büyük başarılara imza atan Antalyaspor altyapısı şimdilerde yakaladığı başarının haklı gururunu yaşıyor. Yaz ve kış futbol okullarının 10 yıllık geçmişinde önce profesyonel kategorilere dahil ettiği, ardından gelen profesyonellikle birlikte başka kulüplere transferler ettiği 30’un üzerinde futbolcu bulunuyor. Bu futbolcuların arasında yer alan bazı isimler şöyle:
Burak Yılmaz (Fenerbahçe)
Şamil Ünal (Sivas Spor)
Atacan Öztürk (Boluspor)
Uğur Yasan (Karşıyaka)
Sinan Yitmez (Altınordu)
Mehmet Eren (Kayserispor)
Onur Tuncer (Sivas Spor)
Ali Öztürk (Bozöyük)
Ahmet Maran (Çankırı)
Zafer Kurşunlu (Çankırı)
Ergün Eryakıcı (Isparta Spor)
Tuğçin Kadıoğlu (Denizli Belediye Spor)
Eren Çelik (Diyarbakır DİSKİ)
Ali Can Tez (Eyüp)
Mustafa Özkaya (İnegöl)
Erman Öztürk (Adıyaman)
Mehmet Kaya (Şırnak)

TANYOLAÇ: “KAPIMIZ HERKESE AÇIK”
Antalyaspor A.Ş. Altyapı Koordinatörü Abdullah Tanyolaç ile Antalyaspor futbol okullarının işleyişi ve detayları hakkında konuştuk. Kış derslerinin hafta sonu, yaz derslerinin ise hafta arası 3 güne yayıldığını belirten Tanyolaç, okulun kapısının herkese açık olduğunu söylüyor. Sağlık problemi olmamak koşuluyla tüm isteklilerin Antalyaspor çatısı altında ders alabildiğini anlatan tecrübeli hoca, “Çocuklar, aldıkları eğitim boyunca futbolu A’dan Z’ye öğreniyor. Futbola yatkınlığını ve yeteneklerini ortaya çıkardığımız öğrencilerimiz birkaç yıl içerisinde üst kategorilere sıçrayabiliyor. Yeteneklerinin üzerine tecrübeyi de ekleyen geleceğin futbolcuları ilerleyen zamanda profesyonel takıma alınıyor. Sonrası ise yeteneklerine ve gelişimlerine bağlı olarak değişiyor. Kendini geliştiren her oyuncumuz Türkiye ve yurtdışındaki farklı kulüplere transfer olabiliyor. Tabi her transfer olan oyuncu bizim için gurur vesilesi oluyor. Her yıl kalite çıtasını biraz daha yükselten futbol okulumuzda en büyük hedefimiz; eğitimin hacrinde dinlenme ve eğlenmeye de olanak tanıyan bir okul yaratabilmek” diye konuşuyor.

Abdullah Tanyolaç sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu sezon şu ana kadar kayıt yaptıran 165 öğrencimizi yaşlarına göre 4 ayrı gruba ayırdık. Farklı hocalar tayin ederek 20’şerli 2 grup halinde dağılan her bir yaş grubu belirlediğimiz program dahilinde eğitimlere zaman geçirmeden başladı. Antalya’nın ikliminden, bir insanın en verimli saatlerini dikkate alarak belirlenen programımız gereği eğitimlerin sabah saatlerinde yapılmasına karar verdik. Eğitimlerimizde her grubun bir eğiticisi bulunuyor. Kalitesini kanıtlamış olan Antalyaspor’da PAF grubunda görev yapan bir hocamız futbol okulumuzda da ders verebilecek kalitede. Bu sayede futbolcu olmayı gerçekten isteyen öğrencilerimiz yeteneklerini ve hocalarından edindikleri bilgileri kullanarak çok istedikleri bir konuma gelebiliyor.”

Mert Bağcıoğlu
ÇOK GOL ATMAK İSTİYORUM
İleride büyük bir futbolcu olmak amacıyla Antalyaspor 2008-2009 Sezonu Yaz Futbol Okulu’na kayıtlarını yaptıran minikler, heyecanlarını gizleyemiyor. Bazıları geleceğin Maradona’sı olmayı düşlerken bazıları ise gol yemeyen bir kaleci olmanın hayalini kuruyor. Okulun 165 öğrencisinden biri olan 11 yaşındaki Mert Bağcıoğlu da yaşının küçük olmasına karşın hatırı sayılır bir geçmişe sahip olan futbolcu adaylarından. İdealindeki futbolcunun Cristiano Ronaldo olduğunu söyleyen Bağcıoğlu Antalyaspor’dan da Ali Zitouni ve Suazo’yu beğeniyor. Fatma Gül Özpınar İlköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi olan minik futbolcu, “Okula sürekli devam ederek Antalyaspor’da profesyonel bir futbolcu olmak en büyük hedefim. En beğendiğim futbolcu Ronaldo. İleride çok iyi bir forvet olarak sayısız goller atmak istiyorum” diye konuşuyor. Çocuğunun kötü alışkanlıklardan uzak durarak iyi bir futbolcu olmasını arzuladığını belirten anne Ayten Bağcıoğlu da, “Mert’i futbol okuluna göndermedeki ilk amacımız onu sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak tutabilmek. Bunu da 3 yıldır okula yollayarak başarmış gibi görünüyoruz. Bunun yanı sıra onu iyi bir futbolcu olarak görmek bize tabi ki gurur verir” diyerek oğlunun her zaman destekçisi olacağını söylüyor.

Bahadır Can Taner
TAM BİR ROBERTO CARLOS HAYRANI
Futbol okuluna ilk kez kaydını yaptırarak futbolculuğa ilk adımı Antalyaspor’da atan 10 yaşındaki Bahadır Can Taner de gözü forvet mevkiinde olanlardan. Doktor Cahit Ünver İlköğretim Okulu 4. sınıf öğrencisi olan Bahadır, tam bir Roberto Carlos hayranı. Türkiye liglerinde ise Semih ve Nihat’ı çok beğendiğini söyleyen minik futbolcu adayı iyi bir golcü olmayı her şeyden çok istiyor. Bahadır, arkadaşları arasında yaptıkları maçlarda en fazla golü kendisinin attığını da eklemeden geçemiyor. Futbolcu olup olmama konusundaki tercihi aile olarak oğullarına bıraktıklarını belirten anne Öznur Taner ise “Bahadır’ı futbol okuluna ilk kez gönderiyoruz. Öğretmenlerinin de görüşlerini alarak eğitimiyle doğru orantılı olarak futbola devam edecek. Gördük ki kısa zamanda çok güzel arkadaşlıklar edinmiş. Zaten bizim de amacımız buydu. Ruh ve beden sağlığının gelişimi, kötü alışkanlıklardan uzak durması, toplumda örnek birey olabilmesi için bu okulun çok yararlı olacağını düşünüyoruz” diye konuşuyor.


Hanifi Yılmaz
FUTBOLCULUK İÇİMDE BİR UKDE
Antalyaspor Futbol Okulu’nda en az çocuklar kadar heyecanlı olan, evlatlarının iyi kariyere sahip bir futbolcu olmasını isteyen anne ve babalar da bulunuyor. Gençlik dönemlerinde futbol oynamış ancak elinde olmayan sebeplerden dolayı bu sporu bırakmak zorunda kalan Murat Yılmaz, antrenman yapan *** izleyen anne ve babalar arasında en dikkat çekeni olarak göze çarpıyor. Oğlu Hanifi’yi üç sezondur Antalyaspor Futbol Okulu’na yolladığını belirten baba Yılmaz, futbolcu olma hayalinin kendi içinde zamanla bir ukde haline dönüştüğünü söylüyor. Gençlik zamanlarındaki takım arkadaşlarının iyi birer futbolcu olarak büyük kulüplerde oynadığını, kendisinin ise şartlar gereği bu spordan uzaklaşmak zorunda kaldığını buruk bir şekilde anlatan Yılmaz, “Oğlumun sadece futbolcu olmasını istiyorum. Ben olamadım ancak onun iyi bir yere geleceğine bütün kalbimle inanıyorum. Okulu da bizim için tabiî ki çok önemli ancak ilk amacımız onu büyük bir kulüpte oynarken görebilmek. Bunu bir tek ben değil eşim de yürekten istiyor” diye konuşuyor. Ailesinin bu düşüncesinden dolayı mutluluğu gözlerinden okunan 9 yaşındaki Denizhan Öner İlköğretim Okulu öğrencisi Hanifi de Arda Turan ve Antalyasporlu Ali Zitouni’yi kendisine örnek aldığını belirtiyor. Minik Hanifi şöyle konuşuyor: “Onlar gibi olabilmem için çok çalışmam gerekiyor. Ama babamın da desteğiyle bunu başaracağım. Büyüyünce çok iyi bir futbolcu olacağım.”


+rep